fbpx

Obezite cerrahisi nedir?

Obezite cerrahisi, aşırı kilolu bireylerde kilo kaybını artırmayı hedefleyen laparoskopik yöntemle yapılan cerrahi bir müdahaledir. Bu cerrahi prosedürler, genellikle obeziteye bağlı olarak ortaya çıkan ya da çıkabilme riski olan sağlık sorunlarına çözüm sunmayı amaçlar. Bu sağlık sorunları hipertansiyon, Tip2 Diyabet, kolesterol yüksekliği, uyku apne sendromu, bel kemik ve eklem hastalıkları gibi birçok hastalığı kapsamaktadır. Gastrik bypass, tüp mide ameliyatı gibi yöntemler, mide hacmini azaltarak, sindirim sisteminin emilim kapasitesini değiştirerek ve iştah üzerine etkili hormonların salınımını düzenleyerek kilo vermeyi sağlar. Aynı zamanda vücutta fazla biriken yağ dokusunu azaltarak obezitenin neden olduğu tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi metabolik rahatsızlıkları düzeltme potansiyeline sahiptir.

Obezite tedavisi için cerrahi yöntemler;

Gastrik bypass (Mide by-pass);

Gastrik bypass, obezite cerrahisinin bir türüdür ve mideyi küçültmeyi ve bağırsakları yeniden düzenlemeyi içerir. Temel amacı, kilo kaybı sağlamakla birlikte iştah üzerinde etkili olan sindirim sistemi hormonlarını düzenleyerek metabolik durumu düzeltmektir. Böylelikle kilo verimi yanında obeziteye bağlı sağlık sorunlarını iyileştirir. İşte gastrik bypass’ın temel prensipleri:

1. Mide Küçültme: Cerrahi sırasında mide, daha küçük bir boyuta getirilir. Bu, kişinin daha az yemek yemesini sağlar ve doygunluk hissi daha çabuk oluşur.

2. Bağırsak Yeniden Düzenleme: Küçülen mide, ince bağırsakların son kısmına doğrudan bağlanır. Bu, besinlerin sindirim sisteminin son kısmına hızlı bir şekilde değişmeden girmesini sağlayarak hem emilimi azaltır hem de kan şekeri ayarlanmasında etkili olan bazı sindirim hormonlarının salgı oranını değiştirir. Böylelikle hem kaloriye neden olan besinlerin emilimi azalırken hem de kan şekeri ve metabolizma üzerinde yararlı etkileri olan hormonların salgısını artar.

Gastrik bypass, hem restriktif (mide hacmini azaltma) hem de malabsorptif (besin emilimini azaltma) bir etki sağlar. Bu kombinasyon, hem kilo kaybını tetikler hem de tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi metabolik hastalıkların düzelmesine katkıda bulunabilir.

Tüp mide ameliyatı (Sleeve Gastrektomi);

Tüp mide ameliyatı, diğer adıyla Sleeve Gastrektomi veya kısaca Sleeve, obezite ve metabolik cerrahisinde bir ameliyat çeşididir. Bu prosedürde mide, küçültülerek tüp şeklinde bir yapıya dönüştürülür. İşte Sleeve Gastrektomi’nin temel prensipleri:

1. Mide Küçültme: Cerrahi sırasında mide, yatay bir tüp şeklinde kesilir ve bu sayede mide hacmi büyük ölçüde azalır. Bu, kişinin daha az yemek yemesini sağlar.

2. Mide Kapasitesinin Azalması: Tüp mide ameliyatı sonrasında, kişinin tüketebildiği yiyecek miktarı ve dolayısıyla alınan kalori miktarı azalır. Bu, kilo kaybını tetikler.

3. Midenin dışarı alınarak devre dışı bırakılan kısmında iştah hormonu olarak bilinen ve mideden salgılanıp beyine giderek iştahı arttıran grehlin hormonu salınımı azalmaktadır. Böylelikle ameliyat sonrası iştahta azalma meydana gelerek besin alımı azalır.

Sleeve Gastrektomi, hem mide hacmini azaltarak restriktif bir etki sağlar hem de hormonal değişikliklere neden olarak iştahı kontrol altına alır.

Biliopankreatik diversiyon ameliyatı (BPD);

Biliopankreatik diversiyon ameliyatı, obezite cerrahisinin bir türüdür ve nadiren kullanılan bir prosedürdür. Bu cerrahi, mideyi küçültmeyi ve ince bağırsakları düzenlemeyi içerir. İşte biliopankreatik divertikül ameliyatının temel prensipleri:

1. Mide Küçültme: Cerrahi sırasında mide, daha küçük bir hacme getirilir. Bu, kişinin daha az yemek yemesini sağlar.

2. Bağırsak Düzenlemesi: İnce bağırsaklar üzerinde belirli değişiklikler yapılır. Bu, besin emilimini kontrol altına alarak kilo kaybını tetikler.

3. Pankreas İle İlgili Değişiklikler: Cerrahi, pankreastan salgılanan bazı enzimlere ulaşımı etkileyebilir, bu da besin emilimini azaltabilir.

Biliopankreatik diversiyon ameliyatı, hem restriktif (mide hacmini azaltma) hem de malabsorptif (besin emilimini azaltma) bir etki sağlar. Ancak, bu cerrahi genellikle başka obezite cerrahisi yöntemleri tercih edildiği için daha az yaygın olarak kullanılır. Özellikle duyusal beslenme bozukluğu tanısı olan, ameliyat sonrası diyet ve egzersiz kurallarına uymakta zorluk yaşanabilecek, kontrol altına alınamayan Tip2 diyabeti olan kişilerde tercih edilebilir.

Laparoskopik ayarlanabilir mide bandı( Laparoscopic Banding) ameliyatı;

Bu cerrahi prosedür, midenin yemek borusu ile birleşim yerinin hemen altına laparoskopik yöntem ile ayarlanabilir bir bant yerleştirilerek gerçekleştirilir. İşte bu ameliyatın temel prensipleri:

1. Bant Yerleştirme: Cerrahi sırasında, ince bir bant, mide üst kısmının etrafına yerleştirilir. Bu bant, mideyi iki bölüme ayırarak daha küçük bir üst bölüm ve daha büyük bir alt bölüm oluşturur.

2. Bantın Ayarlanabilir Olması: Bant, bir dış port (kontrol cihazı) vasıtasıyla vücut dışında ayarlanabilir bir hale getirilir. Bu, bantın sıkılığının düzenlenebilmesini sağlar.

3. Yemek Kontrolü: Bant, mide üst bölümünü doldurarak kişinin daha çabuk doymasını ve daha az yemek yemesini sağlar. Bu, kilo kaybını teşvik eder.

Laparoskopik ayarlanabilir mide bandı ameliyatı, diğer obezite cerrahisi yöntemlerine göre daha az invaziv bir prosedürdür. Ancak, etkinliği diğer yöntemlere göre daha düşüktür ve ayarlamaların düzenli olarak yapılması gerekebilir.

Yutulabilir mide balonu;

Yutulabilir mide balonu obezite tedavisi için kullanılan cerrahi olmayan geçici bir yöntemdir. Kişiye diyet ve egzersiz programı ile birlikte mide hacmini geçici olarak küçülterek kilo kaybını desteklemek amacıyla mide içine yerleştirilen bir balonu içerir. İşte yutulabilir mide balonunun temel prensipleri:

1. Endoskopik yönteme ve anestezi ile uyutulmaya gerek kalmadan bir bardak su ile yutularak mideye yerleştirilir. Cerrahi kesiler veya dikişlere ihtiyaç duyulmaz.

2. Balonun Şişirilmesi: Mideye yerleştirildikten sonra, Skopi ile midede olduğu teyid edildikten sonra balonun bağlı olduğu ince kateter içinden verilen özel sıvısı ile şişirilir. Böylelikle mide hacmini azaltır ve kişinin daha çabuk doymasını sağlar.

3. Kilo Kaybını Tetikleme: Mide balonu, kişinin yemek alımını sınırlayarak kilo kaybını teşvik eder. Ancak, bu süreç geçicidir. Balon mide içerisinde 16 hafta kalır. Bu sürenin sonunda kendiliğinden eriyerek yok olur. Bir kısmı ise bağırsak lümeninden geçerek vücudu terk eder. Bu nedenle çıkarılması için ek bir işleme gerek duyulmaz.

Yutulabilir mide balonu, cerrahi müdahale olmaksızın kilo kaybına yardımcı olabilecek bir seçenek olarak düşünülebilir. Etkisi kısa ve kişinin diyet ve egzersiz uyumuna bağlıdır. Etkili olabilmesi için kişinin yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlaması önemlidir. Bu yöntem ameliyat düşünmek için fazla kilosu olmayan ancak vücut kitle indeksi normal olmayan hafif kilolu kişilere uygun bir yöntemdir.

Kimler obezite cerrahisi olabilir?

Obezite cerrahisi ameliyatı için uygun adaylar genellikle aşağıdaki özelliklere sahip bireylerdir:

1. Vücut Kitle İndeksi (VKİ): Genellikle tek başına VKİ 40’ın üzerinde veya VKİ 35’in üzerinde ve aynı zamanda obezite ile ilişkili sağlık sorunları (tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi) bulunan bireyler düşünülebilir.

2. Başarısız Diyet ve Egzersiz Deneyimleri: Obezite cerrahisi, diyet ve egzersiz programlarına rağmen kilo kaybı sağlayamayan veya sürdüremeyen bireyler için düşünülür.

3. Metabolik Sorunlar: Tip 2 diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi gibi obezite ile ilişkili metabolik hastalıkları olan kişiler, obezite cerrahisi adayları arasında yer alabilir.

4. Psikolojik Değerlendirme: Adaylar, ameliyat sonrası yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayabilecek psikolojik stabilitelerini değerlendirmek adına bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.

5. Genel Sağlık Durumu: Ameliyatın bir cerrahi müdahale olduğu unutulmamalıdır. Adayların genel sağlık durumları, anestezi altında bir ameliyatı geçirebilecek düzeyde olmalıdır.

Obezite cerrahi öncesi hazırlık

Obezite cerrahisi öncesi süreç, doktor değerlendirmesi, psikolojik değerlendirme, diyet ve egzersiz programı, hazırlık testleri, sigara ve alkol kısıtlamaları, cerrahi öncesi diyeti içerir. Bu süreç, her hasta için kişiselleştirilebilir ve ameliyat öncesi uygunluğu değerlendirmeyi amaçlar.

Obezite cerrahi sonrası süreç

Obezite cerrahisi sonrası süreç, hastanede kısa bir izleme dönemini içerir. Ardından, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli takip kontrolleri, egzersiz programları, besin takviyeleri ve gerekirse psikolojik destek devreye girer. Ancak, süreç cerrahi tipine ve hastanın ihtiyaçlarına göre değişiklik gösterebilir.

Obezite cerrahisi ve metabolik cerrahi arasındaki fark

Obezite cerrahisinde temel hedef, aşırı kiloları azaltmak olup, ikincil amaç olarak diyabet gibi metabolizma hastalıklarına çözüm sağlamaktır. Öte yandan, metabolik cerrahi, öncelikli olarak metabolizma hastalıklarını gidermeyi amaçlar ve bunun ardından aşırı kiloların kontrol altına alınmasını hedefler. İki cerrahi yaklaşımı arasındaki farklılıklar, öncelikli müdahale hedeflerinden kaynaklanır, zira obezite cerrahisinde kilo kaybı ilk planda yer alırken, metabolik cerrahi metabolik sağlık sorunlarına odaklanır.

    BMI Hesaplayıcı
    Sağlıklı aralıkta mısınız? Hesaplamak için bu aracı kullanın.
    Obeziteyle ilişkili hastalık riskinizi öğrenmek için BMI değerinizi öğrenin.